NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
84 - (2005) حدثنا
شيبان بن
فروخ. حدثنا
القاسم (يعني
ابن الفضل
الحداني).
حدثنا ثمامة
(يعني ابن حزن
القشيري) قال:
لقيت
عائشة.
فسألتها عن
النبيذ؟ فدعت
عائشة جارية
حبشية فقالت:
سل هذه. فإنها
كانت تنبذ لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
فقالت
الحبشية: كنت
أنبذ له في
سقاء من
الليل. وأوكيه
وأعلقه. فإذا
أصبح شرب منه.
[ش
(وأوكيه) أي
أشده بالوكاء
وهو الخيط
الذي يشد به
رأس القربة].
{84}
Bize Şeyban b. Ferrûh
rivayet etti. (Dediki): Bize Kâsim (yâni İbn-i Fadl El-Huddânî) rivayet etti.
(Dediki): Bize Sümâme (yâni İbn-i Hazn El-Kuşeyrî) rivayet etti. (Dediki):
Âişe'ye rastladım da
kendisine nebizin hükmünü sordum. Âişe hemen Habeşli bir câriye çağırarak:
— Buna sor! Çünkü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'e nebizi o yapıyordu, dedi. Bunun üzerine Habeşli câriye :
— Ben ona geceden bir tulum içinde nebiz yapar
ve ağzını bağlar onu asardım. Sabahladığı vakit ondan içerdi, dedi.
85 - (2005) حدثنا
محمد بن
المثنى
العنزي. حدثنا
عبدالوهاب
الثقفي عن
يونس، عن
الحسن، عن
أمه، عن عائشة.
قالت:
كنا
ننبذ لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
سقاء. يوكى
أعلاه. وله
عزلاء. ننبذه
غدوة، فيشربه
عشاء. وننبذه
عشاء، فيشربه غدوة.
[ش
(عزلاء) هو
الثقب الذي
يكون في أسفل
المزادة والقربة].
{85}
Bize Muhammed b. Müsennâ
Ei-Anesî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdulvehhab Es-Sekati, Yûnus'dan, o da
Hasan'dan, o da annesinden, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):
Biz Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e bir tulum içinde nebiz yapardık. Yukarısı bağlanırdı.
Tulumun alt deliği vardı. Biz sabahleyin nebiz yapar, onu akşamleyin içerdi;
akşamleyin nebiz yapar, onu sabahleyin içerdi.
İzah:
Bu hadîsler nebiz
yapmanın ve tadı değişip kükremedikçe o nebizi içmenin caiz olduğuna delildir.
Nevevî ümmetin bütün ulemâsının bu hususta İcma ettiğini söylüyor.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in kendilerine yapılan nebizi üç gün içtikten sonra ya
hizmetçiye İçirmesi yahut dökmesi değişip değişmediğinden emin olmadığı
içindir. Üç günden sonra nezâheti icabı kendisi içmez, şayet nebizin halinde
bir değişiklik yoksa onu hizmetçisine içirir; dökmezdi. Çünkü nebiz israfı
haram olan maldı. Eğer bir değişme ve içki alâmeti görürse onu dökerdi. Zira
nebiz içki olduktan sonra haram ve necis olurdu. Bu hadîsin îbn-i Abbâs
rivayetinde üç güne kadar içerdi; Hz. Âişe rivayetinde ise, sabahleyin
hazırlananı akşam içer; akşamleyin hazırlananı sabahleyin içerdi, denilmesi
birbirine muhalif sayılmaz. Çünkü bir günde içmek ondan daha fazla da içmeye
mani değildir. Bazıları bu iki rivayetin arasını şöyle bulmuşlardır: İhtimal
Hz. Aişe yazın sıcağında yapılan nebizi haber vermiştir. Şiddetli sıcaklarda
yapılan nebizin bir gün sonra bozulma ihtimâli vardır. İbn-i Abbâs hadîsi ise
kış zamanına mahsustur. Bazıları da Âişe hadîsi nebizin azlığına hamlolımur. Az
olunca bir günde bitiverir. İbn-i Abbâs hadîsi ise birkaç gün yetecek kadar çok
olan nebize hamlolunur, demişlerdir.
Azla': Tulumun
dibindeki su akıtacak deliği yâni musluğudur.